28 Eylül 2011 Çarşamba

Haftanın Kitabı


Klonlama uzmanı Doktor Davis Mooreun on yedi yaşındaki kızı tecavüze uğrayıp acımasızca öldürülür. Olay hakkında soruşturma açılır; ancak bir sonuca varılamaz. Aylar sonra Moore kızının eşyalarını polisten geri alır ve bunların arasında kazayla unutulmuş, içinde katilin DNAsı bulunan küçük bir şişeye rastlar. İşte o an Mooreun beynine korkunç bir düşünce saplanır: Belki kızını değil ama onu öldüren adamı klonlama olanağına sahiptir. Peki kızının katilinin gözlerinin içine bakmaya ne kadar dayanabilecektir?

Justin Finn, üç yaşına bastığında diğer çocuklardan farksızdır. Canlı, neşeli ve sevimli: Ondan zerre şüphe etmeyen anne ve babasının gözündeyse masum bir bebek. Ne var ki yüzü, bir gün mükemmel bir genetik kopya olarak soğukkanlı bir katilinkine tıpatıp benzeyecektir.
KLON küçük bir çocuğun bir gizemi çözmesi için dünyaya getirilişinden yola çıkarak, kötülüğün kaynağını sorgulayan, klişelerden uzak, dahice yazılmış özgün bir roman. Kaldırdığınız her taşın altında bir zeka parıltısı göreceksiniz.



Özgün ve sıradışı bir konusu ama çok hızlı ilerlemeyen hatta yavaş akan bir anlatımı var.Özellikle sık sık kullanılan parantezlerle anlatım iyice yavaşlıyor.... Çok fazla karakter var ve bu durum bazen kitaptan kopmanıza, konsantrasyonunuzun dağılmasına neden oluyor.

Açıkçası kitabın başlarında, belki de beklentim çok fazla olduğu için ,hayal kırıklığına uğrar gibi oldum..."Bir kitabın sonu daha en başında bu kadar mı belli edilir" diye düşündüm...Ancak kitabın sonunlarında Booooom Big Bang... İtiraf ediyorum ters köşeye yattım...Sözün Özü sırf sonu için bile okumaya değerdi...

Bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız Ben'ce okumalısınız :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder