27 Ocak 2013 Pazar

Rosa Clara 2013 gelinlik koleksiyonu


Rosa Clara'nın 2013 koleksiyonu rüya gibi... Evlilik hazırlıklarında olan bayanlar Rosa Clara modellerini es geçmeyin derim... Danteller,Organzeler ile harika bir kolaksiyon olmuş.



















Gelinlikleri beyaz dışında farklı bir renk düşünemiyorum . Ben tercih edeceğimi sanmıyorum ama yine de yayınlamadan geçemedim... Ve doğrusunu söylemek gerekirse bayıldım :))




http://www.rosaclara.es



Haftanın Kitap Önerileri



Her günü son günmüş gibi yaşayın
Nasıl olsa bir gün haklı çıkacaksınız!
Steve Jobs 
(Stanford Üniversitesi’ndeki konuşmasından...)

Çoğu zaman uçurumun kenarına gelmeden hayatın değerini anlamaz insan.
En büyük bilinmeyene, ölüme doğru çıktığı yolculukta cesareti, eyleme geçmeyi ve mizahı kendine rehber edinen Dr. Lee Lipsental’ın bazen şiir,
bazen bir bilgelik hikâyesi, bazen de dansa davet gibi okunan bu benzersiz kitabı,
ölüm korkunuzu yenmenize ve hayatın olağanüstü yolculuğunun gerçek keyfine varmanıza yardımcı olacak.

“Tek Tadımlık Hayat’ı okumak, daha büyük bir yaşama açılan kapıdan içeri girmek gibi. Size iyi gelecek önemli bir kitap!”
Doktor Rachel Naomi Remen

“Bu kitap sayesinde hayatla gerçek anlamda bağlantı kurmanın yollarını öğrenecek ve yaşantınıza bambaşka bir gözle bakmaya başlayacaksınız.”
Publishers Weekly

“Dr. Lipshental iç ve dış dünyalarımızın muazzam bir kâşifi. Tek Tadımlık Hayat ölüm korkunuzu yenmenize
ve hayatın olağanüstü yolculuğunda onun gerçek keyfine varmanıza yardımcı olacak.”
Edgar Dean Mitcell,
Apollo 14 astronotu


“Dr. Lee Lipshental cesaret ve açık yüreklilikle ölümle yüzleşmenin hayatla yüzleşmek olduğunu gösteriyor.
Önünde sonunda hepinizin çıkacağı bu yolculukta onun rehberiniz olmasına izin verin.
Ne kadar iyi geldiğini görecek, bakış açınızdaki değişimi hemen fark edeceksiniz.”
Clint Eastwood




26 ÜLKEDE basılmış ve yayımlandığı ülkelerde büyük ses
getirmiş ENGELSFORS ÜÇLEMESİ’nin ilk kitabı…



Birbiriyle aynı ortamda bulunmaya bile tahammül
edemeyen, tamamen farklı kişiliklere sahip altı genç
kız büyülü bir gecede cadı olduklarını öğrenir…
Kehanet, savaşın yakın olduğunu söylemektedir;
Seçilmişler olarak Şeytan’ı yenip dünyayı kurtarmak
kaderlerinde yazılı. Ama takım hâlinde çalışmayı
öğrenmeleri için önce kendi engellerini aşmalılar.
Onları takip eden karanlığa yakalanmamak için acele
etmeliler, yoksa her şey için çok geç olabilir!..


“Hikâyesi ve kurgusu çok güçlü… Fantastik
kitaplar arasında en ön sıralarda yer alacak.”
literatopia.de, Almanya


“Bu kitabın filme çekilecek olmasına hiç
şaşırmamalı!”
Arbetarbladet, İsveç





Nazan Bekiroğlu’ndan Trabzon-Tebriz-Tiflis-Batum-İstanbul hattında geçen muhteşem bir roman.

Balkan Savaşı döneminde başlayıp I. Dünya Savaşı’na uzanan bir öykü… Trabzon’dan ve Tebriz’den doğup birbirlerine doğru yol alan iki hayat; önce deli akan sonra durgunlaşan iki ırmak… Aslında çok ırmak… Tebriz’in en büyük, en asil halı tüccarının deli fişek oğlu Settarhan ve Trabzonlu inci tanesi Zehra… Ateşin bakışlı ateşin duruşlu; ırmağını kendi bildiğince alev ateş akıtmayı seçen bir genç kız Azam. Adı ne aşk ne de dostluk olan bir duyguyla Settarhan’ın ırmağına dolanan Batumlu kitapçı Sophia. Acıyla yoğrulan, yoğruldukça durulaşan, kendi varlıklarını sevdiklerinin varlığında eriten Büyükhanım ve Hacıbey… Ve hep kendi içine doğru akan, kendi ırmağını gencecik yaşta milleti için kurutan, Trabzon’un “kırık kafiyesi” İsmail, ah İsmail…

İki büyük savaşın savurup yeniden şekillendirdiği hayatlar, muhaceret, mücadele, kader, farklı inançların aktığı ortak zemin, üç ülke ve üç sevda Nazan Bekiroğlu’nun mürekkebi aşk olan kaleminde buluştu. “Nar Ağacı” hayal kadar zengin, roman kadar güzel, tarih kadar gerçek bir hikâye… İncelikle işlenmiş karakterleri, son derece zengin detayları ve dönemi anlatmadaki maharetiyle okuyanı çarpacak ve yıllarca unutulmayacak bir kitap…


“Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.
Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin.”


“Çöl ile gök gibi buldular birbirlerini. Aralarında bir yağmur eksikti”

“Aşk olunca en çok da ölüm hükmünü kaybediyor ve insan kendisini ölümsüz zannediyordu.”


Ben'ce : Şu anda Nar Ağacı'nı okuyorum yeni başladım ama inanin ilk sayfadan itibaren içine çekiyor sizi...